Yaş Gruplarına Göre Yüz Gençleştirme Yaklaşımım

Türkçe

1. 30 yaş altı: Henüz ciddi sarkma ve doku kaybı yoktur. Botox, dolgu ve iplerle minimal invaziv müdahaleler hem risksizdir hem de hastaya “deneme” imkânı verir. Hasta beğenmezse 6–18 ay içinde eski haline döner. Tek dezavantajı tekrarlanması gerektiğidir; bu da bu yaşta kalıcı cerrahiye gerek olmadığı için kabul edilebilir. Hasta beklentisi gerçekçi olduğu sürece memnuniyet çok yüksek olur.
2. 30–40 yaş: Endoskopik, trans-temporal askılar ve tri-plan yaklaşımlar gibi kısa izli teknikler bu yaş grubu için idealdir. Dikey germe (vertical lifting) sağladığı için çok doğal sonuç verir; iz neredeyse hiç görünmez. Teknik olarak zor olduğu doğrudur. Asimetrileri düzeltmede sınırlı kalabilir; ama deneyimli ellerde çok başarılıdır. Memnuniyet orta–yüksektir; çünkü hasta hâlâ gençtir ve dramatik değişim istemez. Bu yaklaşım “preemptive facelift” (önleyici facelift) konseptine de uyar.
3. 40–60 yaş: Derin plan (deep plane), high-SMAS, tri-plane veya subperiosteal teknikler tercih edilir. Bu yaş aralığında SMAS ve ligamentlerde belirgin gevşeme vardır; sadece cilt germek yetmez. Derin plan çalışmaları sayesinde gerçekten uzun süreli (10–15 yıl) ve doğal sonuç alınır. Evet, operasyon süresi uzun, teknik zor ve iz daha belirgin olabilir; ama elde edilen değişim buna değer. Hasta memnuniyeti bu grupta en yüksektir; çünkü “gerçek yenilenme ile beraber gençleşme (rejuvenasyon)” hissederler.
4. 60 yaş üstü: Deri altı plandan ilerleyerek deri germe (skin-only) + SMAS plikasyon yaklaşımını tercih ediyorum. Bu yaşta hastaların genel sağlık durumu (komorbiditeler) zorlanmış, cilt kalitesi incelmiş ve elastikiyet azalmıştır. Derin plan diseksiyonları (uzun anestezi, daha fazla ödem, sinir hasarı riski gibi) nedenlerle daha riskli olabilir. Skin + SMAS plikasyon hem daha güvenli hem de yeterli lifting sağlar. İzler kaçınılmaz olsa da saçlı deri ve kulak çevresi yerleşimli olduğundan kabul edilebilir. Memnuniyet gerçekten çok yüksektir; çünkü hasta dramatik değil, doğal ve sağlıklı görünüm ister.

Günümüz estetik cerrahisinde trend tam olarak bu yönde: genç hastalarda minimal invaziv, orta yaşta minimal invaziv cerrahi, ileri yaşta ise güvenli ve etkili klasik teknikler. Eklemek istediğim: Her yaş grubunda mutlaka cilt kalitesi iyileştirmeleri (skin resurfacing: lazer, kimyasal peeling, microneedling) ve hacim desteği (fat grafting veya dolgu) kombine edilirse, sonuçlar çok daha doğal ve uzun ömürlü olur.

English

My preference in facial rejuvenation procedures—considering facelift approaches according to age groups—is to remain safe, prioritize patients’ long-term satisfaction, and stay highly compatible with general surgical principles and current aesthetic plastic surgery trends.

1. Under 30 years: In this age group, there is no significant sagging or tissue loss yet. Minimally invasive interventions with Botox, fillers, and threads are low-risk and give patients a “trial” opportunity. If the patient doesn’t like the result, they return to their original state within 6–18 months. The only disadvantage is the need for repetition, which is acceptable because permanent surgery is not necessary at this age. Patient satisfaction is very high as long as expectations are realistic.
2. 30–40 years: Endoscopic, trans-temporal suspension and tri-plane short-scar techniques are ideal for this age group. They provide very natural results due to vertical lifting, and the scar is almost invisible. The technique is challenging and may be limited in correcting asymmetry, but it is highly successful in experienced hands. Satisfaction is medium to high because the patient is still young and does not want a dramatic change. This approach also fits the “preemptive facelift” concept.
3. 40–60 years: In this age range, I prefer deep plane techniques with the contribution of high-SMAS, tri-plane, or subperiosteal approaches. There is significant relaxation in the SMAS and ligaments; skin tightening alone is insufficient. Deep plane work provides truly long-lasting (10–15 years) and natural results. Even though the operation time is longer, the technique is difficult, and scars may be more noticeable, the transformation achieved is worth it. Patient satisfaction is highest in this group because they feel “true rejuvenation.”
4. Above 60 years: The skin-only + SMAS plication approach is rational at this age, since patients’ general health status (comorbidities), thinned skin quality, and reduced elasticity are important factors. Deep plane dissections may be riskier due to longer anesthesia, more edema, and potential nerve injury. Skin + SMAS plication is both safer and provides sufficient lifting. Scars are inevitable but acceptable since they are placed in the hairline and around the ears. Satisfaction is very high because the patient wants a natural and healthy appearance, not a dramatic change.

One additional point: In every age group, if skin quality improvement (skin resurfacing: laser, chemical peeling, microneedling) and volume support (fat grafting or fillers) are combined, the results will be much more natural and long-lasting.