Rekonstrüktif Mikrocerrahide Algoritma
Başlık
Rekonstrüktif Mikrocerrahide Algoritma
Yazarlar
EG
OK
Kurum
Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik,
Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi AD, İstanbul
Giriş
Plastik cerrahide onarım (rekonstrüksiyon) algoritması
sorunun küçük yada büyük ve basit yada
karmaşık ve eşlik eden başka patolojinin var olup olmamasına bağlı
olarak geniş
tabanında primer onarım, basamaklarında sekonder iyileşme, greftle veya
lokal fleplerle onarım ve tepesinde uzak (serbest) doku aktarımları (free flap) olan
bir piramid ile temsil edilir. Aşağıdan yukarıya doğru ilerledikçe zorluk derecesi
artar, daha fazla skar ve donör alan morbiditesi oluşur. Alt basamağında yara taze iken
basit dikişlerle kapatmanın yer aldığı
bu rekonstrüksiyon piramidinin
en üst basamağında yer alan serbest damarlı
(vaskülarize) doku
nakilleri mikrocerrahi tekniği gerektirir. Mikrocerrahinin öğrenme eğrisi uzun süreçli ve zahmetlidir.
Damar ve sinirlerin uç-uca veya uç-yan ağızlaştırılmaları
(anastomoz) ve
perforatör flep ve pedikül disseksiyonları
için büyütmeli cerrahi gözlük (loupe) veya
ameliyat mikroskopları kullanılır.
Rekonstrüktif mikrocerrahi alanı her türlü
otojen serbest vaskülarize doku
nakilleri, revaskülarizasyonlar, replantasyonlar,
sinir onarımları ve allojenik organ
nakillerini kapsar. Başarılı olunduğu takdirde,
fonksiyonel ve estetik sonuçları klasik yöntemlere göre daha üstündür. Bu nedenle
klinikte daha iyi sonuç elde edebilmek,
doku ve organ korumak veya kaybedilmiş bir fonksiyonu geri
kazandırabilmek için, tedavi algoritması
piramidinin alt
basamaklarındaki seçenekler atlanarak üst basamaklardaki serbest doku aktarım seçenekleri tercih
edilebilir (Resim 1). Ancak bu klinikte başarı
oranı
belli düzeyin üzerinde (% 90 ın üstü) olan merkezlerde
yapılması gereken bir
uygulamadır.
Tarihçe
Bilimsel anlamda mikrocerrahi, ameliyat mikroskobunun bulunmasının ardından, Jacobson ve
Suarez’in kan damarlarının anastomozunu tanımladığı
yıllarda, 1910‘larda başladı, 1960’larda başarılı parmak
replantasyonları,1970’lerde serbest vaskülarize doku
nakilleri, 1980’lerde serbest vaskülarize
fonksiyonel-kompozit doku nakilleri ve allojenik organ nakilleri ve 2000’lerde mikrolenfatik
cerrahiler ve donör alanda daha az deformite bırakan perforatör fleplerle süper yada supra
mikrocerrahiye kadar ilerledi (LİT).
Endikasyonlar
Erken primer onarım
Temiz delici kesici cisimlerle oluşan düzgün yüzeyli deri
kesilerinin primer dikiş yöntemleri ile
yaralanmanın oluşundan sonraki ilk 8 saatte kapatılmasıdır. Kollajen metabolizması
fazla etkilenmediğinden, iyileşme sonrası
doku gerilim dayanıklığı
en fazla ve skar
formasyonu en iyidir.
Geç primer onarım
Avülsiyonlu veya kontamine yaralarda enfeksiyona engel olmak için bir süre açık bırakılabilir, enfeksiyon
riski ortadan kalktığında yara kenarları
debride edilerek
primer kapatılır. Tendon ve sinir kesilerinde ise erken primer onarım koşullarının uygun olmadığı
durumlarda, acilde
sadece deri kesisinin kapatıldığı ve tendon/sinir
onarımının 21. güne kadar ötelendiği durumlardır. Uygun şartlarda yapılan geç
primer onarım sonuçları
cerrahi loop yada
mikroskop, uygun aletler veya deneyimli cerrahın bulunmadığı
durumlarda yapılan erken primer
onarım sonuçlarına göre daha iyi sonuç verir.
Sekonder onarım
Açık bir
yaranın kontraksiyon ile iyileşmesinin ardından yapılan
revizyon cerrahileridir. İhmal edilmiş tendon
ve sinir kesilerinde retraksiyondan dolayı interpozisyonel greftler gerekebilir.
Tendon onarımlarında ayrıca synovial kılıfın kaybolduğu durumlarda hunter protez ile aşamalı onarımlar
veya tendon trasnferleri bu gruba girer. Başarı eklem
açıklıklarının ne derece korunduğu ile yakından
ilgilidir.
Kısmi
kalınlıkta deri kaybı onarımı
Yüseysel
yanıklarda, avülsiyonlu yaralanmalarda veya kısmi kalınlıkta
deri grefti donor alanlarında sadece epidermis ve yüzeyel
dermis kayıplarının epitelizasyonla iyileşmesidir. Dermiste bulunan kıl follikülü,
sebase gland gibi deri eklerinde bulunan epiteliyal hücreler çoğalarak
yarayı kapatırlar.
Greftle onarım
Greftle onarımın fonksiyonel
ve estetik sonuçları subobtimal olmakla
birlikte, yara kapatmak için en sık kullanılan yöntemdir. Deri,
mukoza ve diğer dokular ve kompozit greftler olarak sınıflandırılır.
Hücre spreyi
Epidermal keratinositlerin tripsinle enzimatik ayrıştırılması
ile elde edilen hücre solüsyonunun,
deepitelize edilmiş skar veya
pigmentasyon bozukluğu olan bölgeye veya granülasyonlu yara
üzerine damlatılması
veya püskürtülmesiyle uygulanan
greftleme yöntemidir. Greft ile sağlam doku geçiş
zonunun keskin olmaması
ve donör alan pigmentasyon
özelliklerini taşıdığı
için kamuflaj amaçlı
kullanılır.
İnce/orta/kalın kısmi kalınlıkta deri grefti
Epidermisin yanısıra içerdiği dermis tabakasının kalınlığına bağlı
olarak yapılan bir sınıflamadır. İncelik arttıkça tutması
kolaylaşır, ancak donör alanı
hızlı
ve az skarlı
iyileşir. Fonksiyonel ve
estetik sonuçları iyi değildir. Kalınlık arttıkça derinin fiziksel özelliklerini taşıma oranı
arttığı
için fonksiyonel ve
estetik sonuçları daha iyi olur.
Tam kalınlıkta deri grefti
Epidermis ve dermisin tüm tabakalarını
içerir. Normal deri
yapısını ve rengini korur; kıl köklerini de içerir ve alıcı
sahada kıl çıkmasına izin verir.
Estetik görünüm açısından kısmi kalınlıkta deri greftlerine daha üstündür ancak sınırlı
donor alan kullanımı
kısıtlar. Daha küçük defektler için tercih edilir.
Kemik Greftleri
Travma veya kanser cerrahisi sonrası
oluşan 5 cm’den küçük kemik
defektlerinin rekonstrüksiyonlarında avasküler, onlay, inlay,
kortikal, spongioz, interpozisyonel veya serbest olarak uygulanabilir.
Kıkırdak Greftleri
Septum, kosta ve aurikuladan alınır. Rinoplasti, nazal rekonstrüksiyon,
kleftlipnose ve alt göz kapağı
tars onarımlarında boşluk doldurma, şekil oluşturma ve destek
amacı ile kullanılır.
Tendon Greftleri
Tendonun primer onarımın mümkün olmadığı
durumlarda kullanılır. Sekonder tendon
onarımları sırasında ve genellikle
palmaris longus tendonu kullanılır.
Sinir Greftleri
Sinir uçlarının uçuca onarımının mümkün olmadığı durumlarda kullanılır. En sık olarak sural
sinir greft olarak kullanılır ve alıcı
sahadaki sinirin çapına göre bir veya daha
fazla kablo şeklinde yerleştirilerek onarım sağlanır.
Kompozit greftler
İçinde iki veya daha fazla dokuyu aynı
anda içeren greftlerdir.
Parmak ucunun distal amputasyonlarında deri-deri altı-kemik-tırnak yatağı
gibi farklı
dokuları
içeren parçanın yerine
tutturulması veya burun kanadının tam katlı
rim kayıplarında tragus serbest
kenarından alınan deri-kıkırdak-deri içeren dokunun
interpozisyonel yerleştirilmesi gibi uygulamalardır.
Fleple onarım
Flepler dolaşımlarına, bileşimlerine ve hareket
şekillerine göre sınıflandırılırlar. Dokunun uzun
aksına paralel uzanan subepidermal, dermal, subdermal, suprafasiyal,
intrafasiyal ve subfasiyal mikrovasküler pleksusları
dolduran kan akımı
septokütan veya muskulokütan perforan
damarlardan gelir. Bir perforan damarın beslediği deri ve deri altı
dokusundan oluşan 3 boyutlu doku bölgesine angiosom
denir. Perforanlardan beslenen flepler indrekt fleplerdir ve random
flep denir. Boy/en oranı alt ekstremitede
2/1, gövdede 3/1, baş boyunda 4/1 dir.
Uzun aksı boyunca seyreden
damarsal yapı varsa, direkt
fleplerdir ve aksiyel flep denir. Aksiyel flepler de boy/en oranı
damar boyunca uzatılabilir. Aksiyel
fleplerde dermal bağlantı
varsa yarımada, sadece subdermal
yapılar üzerinden hazırlanırsa ada
ve damarlar iskeletize edilir, kesilir ve alıcı
alandaki damarlara
anastomoz yapılırsa serbest flep olarak ayrılır. Flepler hazırlanış
şekillerine ve içerdikleri dokulara
göre deri, fasyokütan, muskülokütan, osteokütan, nörokütan, visceral
ve kimerik flepler olarak ayrılır. Flepler
hareketlerine göre ilerletme, rotasyon, transpozisyon,
interpolasyon flepleri gibi lokal ve serbest
flepler gibi uzak flepler diye de ayrılır. Sadece ven pedikülü
ile hazırlanan ve vendeki
alternatif kann akımı ile beslenen
fleplere de venöz flepler denir.
Flebin içeriğine doku ekleyerek iki aşamada hazırlanmasına prefabrikasyon,
damarsal yapıları flebin altına transfer ederek
aksiyel hale getirmeye prelaminasyon denir. Cerrahi ve kimyasal geciktirme
işlemleri flebin yaşayan alanını
genişletmeye yarar.
Serbest Flep
Serbest fleplerde fonksiyonel ve estetik sonuçların üstünlüğü, öğrenme süreci gerektirmesi,
ameliyat-anestezi süresinin uzunluğu, uygulama zorluğu, donör alan morbiditesi,
flep seçeneklerinin kısıtlılığı ve flep kaybetme
riskinin varlığı endikasyon
kriterleridir.
Genel olarak serbest
doku nakilleri için endikasyonlar, eklem yüzeyi, tendon, damar, ve periostumu
zararlanmış
kemik gibi açık hale gelmiş önemli
yapıların örtünmesini sağlamak; mastektomi sonrası meme gibi şeklin
restore edilmesi ve yüz kasları
gibi fonksiyonun geri kazandırılmasını içerir.
Bunun dışında parmak replantasyonları mikrocerahinin başka
bir yanını
oluşturur. Ayrıca super mikrocerrahi olarak adlandırılan
yeni bir yaklaşım ise lenfödemli vakalarda lenfatik drenajı sağlamak içinde
kullanılabilir.
Rekonstrüktif mikrocerrahide endikasyonlar ve kullanılacak flep türü, gerekli olan doku
türüne ve defektin lokalizasyon ve boyutlarına dayanır. Defektler izole
bir doku olabilir, el sırtında yumuşak doku defekti
gibi veya bazı dokuların kombinasyonu (
deri, subkutanöz doku, sinir, kas, tendon, kıkırdak, kemik ve mukoza) şeklinde olabilir.
Serbestt flepler iki tip olarak sınıflanabilir. İzole doku
transplantasyonu deri, fasya, kas, sinir ve kemik tek olarak içerir. Daha yaygın kompozit doku
nakli daha komplike flep sunar ve birden fazla doku çeşidi içerir. Bazı flepler myokutanöz, osteokutanöz veya duyulu
myokutanöz flepleri kapsar.
Acil Mikrocerrahi Endikasyonları/Kondisyonları/Kontrendikasyonları
Rekonstrüktif Mikrocerrahi
endikasyon örnek
Boşluk doldurma Geniş
kemik ve yumuşak doku eksizyonları
İleri evre tümörlerde maksillektomi veya orta yüz rezeksiyonlarında, sıklıkla vertikal rektus
abdominis serbest kas flebi (VRAM), iliak krest osteokutan flep, osteomyokutan
(latissimus dorsi + skapula) flepleri kullanılabilir.
Kemik- damar-sinir örtme Açık kırıklar, avülsiyonlu
yaralanmalar
Açık kırık ve avülsiyonlu yaralanmalarda doku kompozisyonuna en uygun flep seçeneğinin kullanılması
esastır. Bununla beraber
enfeksiyon riski olan, geniş yüzey alan defekti
olan durumlarda serbest latissimus dorsi kas flebi en uygun seçenek olarak sayılabilir. Serbest
ALT flebi ise vastus lateralis kasının dahil edildiği, geniş
cilt örtümü
ve flow-through
planlanabilmesi ile yaralanma distaline kan akımının sağlanası
gibi avantajlara
sahip olarak ilk seçenek olarak düşünülebilmektedir.
Hacim ve şekil onarımları Mastektomi sonrası
En sık olarak meme kanseri nedeniyle mastektomi yapılan hasta grubu
olarak karşımıza çıkmaktadır. Organ, hacim ve şekil rekonstrüksiyonu beraber içerir. Planlama yapılırken defekt, hastanın beklentisi, karşı
meme ve uygun donor
alan göz önüne alınmalıdır. Pediküllü olarak planlanan
latissimus dorsi ve/veya protez, pediküllü TRAM, serbest TRAM,
serbest DİEP, serbest SGAP veya serbest iç uyluk flebi seçenekler olarak sayılabilir.
Segmenter/tübüler doku ihtiyacı Ösofagus rekonstrüksiyonu
En sık olarak baş-boyun tümörleri sonrasında özefagus, farenks
veya larenkste oluşan defekt nedeniyle karşımıza çıkmaktadır. Bu amaçla radial ön kol serbest
flebi, serbest ileum flebi sıklıkla kullanılmaktadır. Bunun dışında vajen rekonstrüksiyonu amacıyla uygun nemli
ortamı sağlayabilmesi için serbest ileum
flebi ve erkek üretra rekonstrüksiyonun serbest appendiks flebi kullanılabilmektedir.
Kompozit doku ihtiyacı Ağız tabanı; mandibula/dudak/yanak
Kompleks mandibula defektlerinde hastanın genel durumu açısından
kontraendikasyon olmadığı sürece serbest
fleplerle rekonstrüksiyon altın standarttır. Yeterli kemik ve
yumusak doku içeriği ve uzun pedikül sayesinde serbest fibula osteokutanöz veya osseous
flebi ilk tercih; derin sirkumfleks iliak arter bazlı
iliak kemik flebi
ise ikinci tercih olarak kullanılabilir. (ref: mandibula)
İşlevsel kas onarımları Yüz felci
Güvenli ve kolay kaldırılabilen; uzayabilen; donor saha
morbiditesi en az olan gerektiğinde yumusak doku örtümü
için üzerindeki deri adasıyla kaldırılabilen grasilis
kas flebi fasiyal reanimasyon planlanan vakalarda özellikle masseter
kasının motor sinirinin alıcı sinir olarak kullanılabilmesiyle
beraber ilk tercih olarak yer almaktadır. (ref: fasiyal reani) Bunula beraber
son yıllarda popülarite kazana EDC serbest flebi ise
tendon uclarının mobiolus, alt ve üst göz kapağına adapte edilerek
fonksiyonel tedavi sunmaktadır.
Kopmuş uzuvlar Parmak, el penis
kopmalar
Kopan bir uzuvun acil replantasyonu en iyi tedavi seçeneğidir. Yüzük avülsyon yaralanmalarında bile arter ve
ven tamiri için greft gereken vakalarda başarı oranları
%80 lere ulaşmaktadır. Ayrıca daha önceden kompozit
greft veya lokal flep uygulamaları le rekonstrukte
edilen parmak ucu kopmaları günümüzde artık seviyesine göre sınıflanmış
ve replantasyonu mümkün olmaktadır. Ampute parmağın yerine adapte
edilemediği vakalarda ise ayaktan ele parmak nakli mümkün olmaktadır. Penis ampütasyonları
sonrası
replantasyonun mümkün olmadığı
durumlarda serbest
radial ön kol flebi gibi ince fasiyokutanöz flepler ile
rekonstrüksiyonu olabilmektedir.
Tarihsel olarak, bir defektin rekonstrüksiyonu rekonstrüktif basamağa göre bölgesel ve basit
uygulamalar büyük uygulamalar ve uzak doku nakillerinden önce yapılırdı. Bugün, serbest doku
nakilleri rekonstrüktif basamağın tepesi olarak görülmüyor.
Kontrendikasyonlar
Rekonstrükti
mikrocerrahi için kontraendikasyonlar 2
kategoriye ayrılabilir: hastaya ve
ameliyata ait.
Hastaya ait sorunlar
Hastada genel durum bozulmasına ve
flep kaybına sebep olabilecek her
durumu içerir. Serbest flep cerrahisi uzun bir zamanı içerir
ve hastanın uzamış anestezi süresini
kaldıramayacağı her türlü tıbbi
durum ( ağır respiratuar distress
send. gibi) kesin kontrendikasyondur. Bununla beraber kritik hastalığı,
sepsis ve kontrolsüz
koagülopatisi olan hastalarda
kontrendikedir. Yaş tek başına
bir kontrendikasyon oluşturmaz.
(10) Hastada mevcut periferik damar hastalığı ve böbrek
hastalığı, rekonstrüksiyon
kaybı ve
hastanın morbidite ve mortalitesi
için önemli
risk faktörleridir. (11,12) Rölatif
kontrendikasyonlar, intraoperatif ve postoperatif komplikasyon riskini arttıracak
her durumu içerir. kardiyovasküler
hastalık, diyabetes mellitus,
Raynaud sendromu, skleroderma, diğer
kollajen vasküler hastalıklar,
sigara, radyasyon ve enfeksiyonu içeren
yaygın durumlar kontrendikasyon
değildir fakat komplikasyon
riskini arttırabilir.
Sigara kullanımının
kutanöz kan akımı,
yara iyileşmesi ve pediküllü flep yaşayabilirliği üzerine
etkileri gösterilmiştir.
Sigara kullanımının tüm
etkisi mikrovasküleritede vazokonstrüksiyon
vasıtasıyla
bir trombojenik durumu indükler.
Şaşırtıcı olarak, günümüz
literatüründe
sigaranın serbest doku nakilleri üzerine
olan zararlı etkileri
gösterilememiştir.
(13,14)
Cerrahiye ait sorunlar
Yeterli mikrocerrahi eğitimi
almamış cerrah
ve cerrahi takımın
olmayışı; deneyimli anestezi ekibi
eksikliği; yetersiz mikroskop ve
cerrahi alet eksikliği
olarak sayılabilir.
Tetkik
Uygun donor saha seçimi, gerekli
olan yumuşak doku örtümü;
fonksiyon ve restore edebilmeli ve komplikasyonları en aza indirecek bölge
seçimi. Onkolojik vakalarda,
serbest flep zamanlaması kemoterapi ve radyasyon tedavilerini göz önüne
alarak onkolojik takım ile
koordine edilmeli.
Hikaye ve Fizik muayene
Mevcut sağlık
durumu, geçirlmiş hastalıklar
ve cerrahi işlemleri içermelidir.
Ayrıca önceki
anestezi hikayesi dikkate alınmalıdır.
Bununla beraber, sigara ve madde kullanımı sorgulanmalıdır.
Fizik muayenede ise mevcut defekt veya oluşacak
defekt tanımlanmalıdır.
Laboratuar Calışmaları
Mikrocerrahi vakaları uzamış ameliyat süresi
ile ilişkili olduğu için sıvı destegi eksiksiz
sağlanması önemlidir. tAmeliyat önce
hastanın yaşı ve genel sağlık
durumu göz önüne alınarak
tam kan sayımı,
tipi, çapraz tipi, koagülasyon
paneli hiperkoagülobilite ve koagülopatik
durumların ortaya çıkması için ve
temel biyokimya testleri ameliyat öncesi
yapılmalıdır.
EKG ve göğüs grafisi rutin preoperatif
tetkiklerin arasında yer almalıdır. Diğer ek
tetkikler ihtiyaç dahilinde
göz önüne alınmaldır.
Görüntüleme
Bilgisayarlı tomografinin baş-boyun kesitleri beklenen defekti anlamak için
kullanışlı olabilir. Mandibuler rekonstrüksiyonda
3 boyutlu BT kesitleri beklenen defektin 3 boyutlu olarak görüntülenmesinde
yardımcı olur. Alt
ekstremite rekonstrüksiyonunda
anjiografi damar yaralanmasının bölgesi
ve alıcı damarın
lokalizasyonunu saptamada yardımcıdır.
Alt ekstremite anjiografisi periferik damar hastalığı olan hastalarda serbest fibula kaldırılmasından öncede
kullanışlıdır.
Cerrahi Prensipler
Mikrocerrahi işlemlerin
karmaşıklığından ötürü,
verilen guideline yüksek
başarı oranı yakalamada yardımcı olabilir.
Preoperatif detaylar
•
Hasta 8 saat veya daha uzun
sürecek ameliyatı tolere edebilmeli,
•
Flep gerekli olan doku
tipine ve ölçülere
göre planlanmalı, ve
yedek bir flep can kurtaran olarak düşünülmeli.
•
Alıcı damarlar yaralanmış bölgenin
dşında olmalı,
•
Hasta ve aile işlemin
zorluğu ve bütün
riskleri ve flep kaybını da içerecek
şekilde
komplikasyonları anlamalı.
İntraoperatif Detaylar
•
Cerrahi plan anestezist,
sirküle ve cerrahi hemşirede
dahil olmak üzere tartışılmalı. Bu,
işlemin uzunluğunu,
hastanın pozisyonu ve pozisyon değişikliğine
ihtiyacını ve spesifik farmakolojik ajanların
kullanımı için endikasyonlar
ve kontrendikasyonları içermeli.
•
Sirküle ve
ameliyat hemşirelerinin planı tasarlanmalı, eğer
iki ekip aynı anda çalışacak
ise yeterli hemşire olmalı
•
Doğru
ekipmanların hazırlanması
-
Ameliyat mikroskobu
-
Mikrocerrahi aletleri
-
Mikro sütürler
(9-0 ve 10-0 naylon)
-
Venöz
coupler
-
Steril doppler
•
Hastayı doğru
pozisyonlama
-
Tüm bası noktalarının
desteklenmesi
-
Sinir gerilmesi ve
traksiyonun engellenmesi
-
Foley kateter
-
Derin ven trombozunu
engellemek için bacaklara kompresyon
cihazı
-
Alıcı ve verici sahanın
gerektirdiği kadar ven, sinir ve deri
grefti alınmasına sağlayacak
şekilde
steril hazırlığı
•
Cerrahi Detaylar
-
Cerrahi her zaman tumor
rezeksiyonu veya hastalıklı alanın çıkarılması ile başlar
ve alıcı saha düzgün bir
şekilde
hazırlanır
-
Flep öncesi
enfeksiyonun kontrolü ve yeterli debridman yapılmalıdır.
-
İntraoperatif
olarak serbest flep ihtiyacı tekrar değerlendirilir.
Bazı durumlarda
rekonstrüksiyon basamağına göre
deri grefti veya lokal flepler uygulanabilir. (15)
-
Doppler USG alıcı damarların
yerini tespit etmede yardımcıdır.
(16) Alıcı arter ve ven dikkatli şekilde
değerlendirilmeli ve flep kaldırılma işleminden
önce
akımlarından
memnun olmalı. Travma veya radyasyon almış alan içinde
kalan anastomozlar daha yüksek
damar trombozu ile sonuçlanan
yaygın bir tehlikedir.
-
Defektin boyutu ve doku
ihtiyacı saptanmalı ve flep seçimi
yapılır.
Pedikül uzunluğu ve
oryantasyon önemli bir konudur.
-
Cerrah alıcı damarlara ulaşacak
gerekli olan pedikül
uzunluğunu ölçmeli
ve ulaşılabilir pedikül
uzunluklarını karşılaştırmalı.
•
Anastomozlar özenli
bir teknikle yapılmalı
-
Alıcı damarlar ve alıcı ve pedikül çapları arasındaki
uyum dikkatlice değerlendirilmeli
-
Sağlıklı atravmatize alana kadar alıcı damarların hazırlanması,
intravasküler pıhtı ve debrislerin alınması ve heparinli saline ile irrigasyon (100U/ml)
-
Damar dalları görülmeli
ve hematomu önlemek için bağlanmalı
-
Uç-uca
veya uç-yan anastomozlar yapılabilir,
alıcı damara göre
flep oryantasyonu ve damar çapları eşleştirilmeli
-
Damar gerginliği,
torsiyonu ve bükülmesinden
kaçınılmalı
-
Aşırı gerginlik varsa, ven grefti tercih edilmeli
-
Basit, aralıklı, tam
kalınlıkta
dikişler tercih edilmeli ve tüm
yeni anastomoz tekniklerine göre
standart olarak karşılaştırılır.
-
Akım sağlandıktan
sonra anastomoz sahası ılık irrigasyonla
yıkanır ve
vazospamı cözmek
için papaverin kullanılır.
-
Son olarak anastomoz
kontrol edilir ve akımı kontrol etmek için
vaskuler strip test kullanılır.
Anastomozun distal mikro penset ile kibarca tutulur ve diğer
bir mikro penset ile anastomozun karşı tarafı proksimale doğru sağılır ve
tutulur. Proksimal penset serbestleştirilir
ve akımın
anastomozdan geçtiği görülür..
•
Ven koupler daha populer
hale gelmekte ven anastomuzu için
yararlı bir
alettir. Doğru ellerde, etkili ve
ameliyat süresini kısalmasını sağlar.
•
Flep yerleştirlmesi
vasküler anastomoza baskı yapmayacak şekilde
yapılır.
Genellikle (baş-boyun vakalarında)
flep yerleştirilmesi anastomozdan önce
yapılır.
•
Hasta anestezi altındayken,
flep canlılığı klinik olarak gözlemlenir
ve vasküler akım
doppler muayenesi ile doğrulanır.
Doppler sinyal noktaları postoperatif takip için
flep üzerinde işaretlenir.
•
İnternal
doppler probları tümüyle
cilt altına gömülen
fleplerde kullanılır.
•
Flebin bir kısmı açıkta
monitör olarak bırakılarak
gevşek pansuman yapılır.
Atel gerekli ise, baskısız
uygulanmalı. Pedikül üzerindeki
basınçtan
ve gerginlikten kaçınacak
şekilde
hastaya pozisyon verilmeli.
Postoperatif detaylar
•
Mikrocerrahi yapılmış hastaların
postoperatif bakımı ve flep takibi deneyimli hemşireler
ile yapılır.
•
Ağrıyı ve sebep olacağı anksiyete ile vazokonstrüksiyonu
önlemek
için ağrı kontrolü iyi yapılmalı.
•
Yeterli sıvı hidrasyonu ve vücut ısısı korunmalı.
•
Serbest flep bölgesi
venöz konjesyonu ve ödemi
azaltmak için kaldırılmalı.
•
Ameliyat ve cerrahın
tercihine göre antikoagülan
kullanılabilir.
-
Dextran 40
-
Heparin
-
Lovenox
-
Aspirin
•
Serbest flep takibi ameliyata ve cerrahın
tercihine bağlıdır. Deri rengi, kapiller geri dolum ve flep
turgorunu içeren klinik muayene
bulguları standart
kriterlerdir. Bir iğne
ile flebi delmek parlak kırmız
kann ile sonuçlanmalı.
(17) Şu anda, serbest flep takibi
için en etkili yöntem üzerinde
bir görüş birliği
yoktur, fakat el doppleri ve klinik muayene ile değerlendirme
kliniklerinde çoğunda
standart yöntemdir. Flep takibi yöntemleri
-
Yüzeyel
doppler usg
-
Isı takibi
-
İmplante
doppler usg
-
Pulse oksimetre
-
İntravenöz
floresein
•
Vasküler
problemler flep konjesyonunu veya iskemisini içerir,
çok hızlı veya daha yavaşça
gelişebilir. Bir vasküler
problem aniden oluştuğunda,
hasta ameliyathaneye alınarak
anastomoz sahası kontrol
edilmeli. Vasküler bulgular kademeli
olarak oluşuyorsa, aşağıdaki önlemler
alınmalı:
-
Hastaya yeniden pozisyon
vermek muhtemelmpedikül basısını çözer.
-
Baskılı pansumanın alınması
-
Gergin sütürlerin
alınması
-
Hidrasyonun değerlendirilmesi
-
Eğer
yatakbaşı yapılan
bu kolay müdahaleler başarılı olmaz ise, ameliyathane derhal eksplore etmek önemlidir.
Komplikasyonlar
•
Ven veya arter trombozuna
bağlı flep problemi
•
Flep konjesyonu
•
Yağ nekrozu
•
Pedikül basısı ile hematom ve transfüzyon
ihtiyacı
•
Enfeksiyon
•
Yara açılması
•
Donor saha ile ilgili yara
problmeleri
•
Anestezi ile alakalı sistemik komplikasyonlar
•
Derin ven trombozu ve
pulmoner emboli
Sonuç
Rekonstrüktif
mikrocerrahi yeni bir alandır.
Teknolojideki gelişmelerin
devam etmesiden ötürü,
anatominin daha iyi anlaşılması ve çok küçük
damarların (0.3mm) artık mümkündür.
Bunlar zorluk derecesi yüksek
yöntemler olarak literatürde süpermikrocerrahi
olarak adlandırılırç Mediyal plantar arter gibi perforatör fleplerin
alıcı perforator damarlarına
anastomozunu sağlarlar. (18) Ek uygulamalar
kompleks parmak replantasyonu ve
lenfatik anastomozları içerir.
Mikrocerrahideki ilerlemelere rağmen,
mikrocerrahinin temel prensipleri aynı kalmaktadır.
Bunlar:
•
Dikkatli hasta seçimi
•
Doğru
preoperatif plan ve yedek plan geliştirilmesi
•
İyi
tanımlanmış bir workhorse flep kullanımı
•
Hastanın tam
rızasını sağlamak
•
İntraoperatif
detaylara önem vermek
•
Özenli
mikrocerrahi teknikleri uygulamak
•
Postoperatif bakımda
ihtiyatlı olmak.
Bilimler
Damar yaralanması ve rejenerasyon,sırasıyla trombosit tıkaç, psödointima oluşumu ve endotelyal
rejenarasyon ile meydana gelir. Yeni yapılmış arter veya ven
anastomozu iyileşmesinin birinci basamağı, trombosit tıkaç
oluşumudur. İntimal hasar ile
trombosit yapışıklığını tetikleyen kollajen
salınır. Trombositler gelir ve üzerlerine yapışarak trombosit tıkaç
oluşumu sırasında bir arada
kalmaları için bağlantı
oluşturan fibrinojeni
aktive eder. Fibrinojen, fibrine dönüştürülür, trombosit tıkacı
güçlendirir. Eğer damar duvarları
zarar görmemiş
ve anastomoz güvenli ise,
trombosit tıkaç ilk 3-5 günden sonra psödo intimanı oluştuğu 5 güne kadar yavaşça yok olur. Yeni
endotel anastomoz alanını 1-2 hafta sonra
kaplar.
Anastomozda ki trombus formasyonu için kritik dönem iyileşmenin ilk 3-5 günüdür. (3) Mikrovasküler serbest doku
nakli kaybının altında yatan sebep,subendotelyal kollajen salınımı
ile bir trombosit tıkaç
formasyonu sonucu
olan endotelyal ayrışmadır. Trombosit birikimi kritik seviyeye ulaşır ise, damarda
trombüs ile sonuçlanacak olaylar zincirini tetikler.
Deri, subkutan doku, kas ve kemik fraklı
iskemik
toleranslara sahiptirler. Deri ve subkutanöz doku anoksiye
oldukça dirençli ve sıcak iskemiyi 4-6
saat ve soğuk iskemiy 12 saate kadar tolere eder. (3,4) İskelet kası
iskemiye deriden
daha az dayanıklıdır. Kas sıcak iskemiye 2 saate kadar dayanır ve mikrodolaşımda geri dönüşsüz hasar soğuk iskemi altında bile 6ncı
saatte başlar. (5,6) Kemik
anoksiye daha dayanıklıdır ve 24 saate kadar soğuk iskemiyi tolere
edebilir. (7)
Bu sayfa 1896 defa ziyaret edildi.